28 Mart 2014 Cuma

altıncı ay

 yaaa günlük
şaka maka 6 ayı tamamladık
daha dün gibi gülperiyle gittiğim kafede "chay wağar,sığcak chay,eee zoğugk chay,bayat çay" demesi.
ay ben bunu yerim!!! olmuştu ilk tepkim :)
yedim de zaten =)))
bak bak,bak hele resme,nasıl da öngörüsü yüksek hatunum gör :))
 Magnezyum* demişti ya alby,hani şu yazıda:)
gerçekten de bi mıknatıs var onla benim aramda...
6 ay uzun bir süre değil ama
benim en uzun ilişkim 4 ay :)
gerçi bu -mal- diye bahsettiğim mal bayağı sürmüştü ama ben onu sevgiliden saymıyorum.O yüzden listemde yok.Yani diyebilirim ki Albyş benim en uzun ilişkim:)
gerçi sana yazmayalı direkten döndük,ayrılığın çemberinden geçecektik-yüz yıl kalsam başıma gelmeyeceğine inandığım günler yaşadım,ama geçti...
güvenim de aşkım da tam artık ona...
 aşk dedik de..
gerçekten aşığım ona.
Hergün görüşüyoruz,hem de her gün
görüşmediğimiz ayda 2 falan anca.
iş çıkışı koşarım kollarına,ya da yorgunsam eğer o gelir..
Hergün görmeme rağmen yine de heyecanlanıyorum onu görünce.Koşuyorum,aylar sonra ilk kez görmüş gibi doluyorum kollarımı boynuna-başımı göğsüne bastırıp sarılıyorum...
 ne bileyim ya,hiç 6 aylık çift gibi değiliz
Allah pıtırcıklığımıza zeval vermesin
nazarlara gelmesin inşallah  <3  <3
Gelgelelim 6. ayımızın nasıl geçtiğine...
  bugün çooook uzun bir gündü
sabah bisikletimle çıktım yola
soğukta sokakta bıraktığımdan lastiği inikti.
yanımda sürüye sürüye götürdüm dünyanın yolunu,şişirttim benzincide.
oradan mutlu mutlu bindim bisikletime,hastaneye gittim.
bu konuya ayrı bir yazıda değinicem.
Herneyse,hastaneden çıktım,Albiş geldi bisikletiyle
iki dakikacığına bisikleti ona bırakıp eczaneye girdim,çıktım bir de baktım ki zincirim bozulmuş.
Dağ bisikleti,öyle küçükken kullandığımız vitessizler gibi kolay değil zinciri takmak,
moralimiz bozuldu...
sürüye  sürüye iki bisikletle gezmek çok can sıkıcı.
sonra bisikleti taksimde tanıştığımız kafenin oraya bağlayıp tabanvay yapmaya karar verdik
aslında bu benim kararımda
Alby unkapanında yaptırmak istedi,ama ne otobüs aldı bizi ne taksi :((
bisikletlerimizi park ederken Alby'nin komşu dükkanındaki Hasan gördü bizi (ismi sansürledim/mazur gör)
 Bu Hasan travesti,ama inan bana benden güzel yani :)
çaya çağırdı içeri,burcumu sordu.Sonra Alby için "ay bu da toprak,sen de su.Çamur edersiniz ortalığı alimallah" falan dedi,kahkaha attı.O da balıkmış,inceden inceye laf attı yani.Zaten bi gece çağırmışlığı var alby'mi,mumları yakıp yemek yapıp falan
herneyse o konulara girmeyelim:)))
"locaya geçin oturun" dedi,iç kısımda vitrinden uzak puflara oturduk. Ben çay koymaya gidiyorum,kimse görmez burdan sizi öpüşün sevişin doya doya" diyip,kiss mee kiss me diye şarkı söyleyip mutfağa gitti:)
çok sevdim ya,
daha önceden bi tanışıklığımız vardı ama böyle karşılıklı oturup sohbet etmişliğimiz yoktu,çok tatlı/hayat enerjisi yüksek bir insan
zaten travestilerin geneli böyle,seviyorum onları.Elimden geldiğince de LGBT eylemlerine katılmaya çalışıyorum.
Ne der LGBTciler eylemlerde??
faşizme karşı bacak omuza!!
:) :)
herneyse,oradan çıktık
istiklalde tünele giderken Yemek Kulübü var,şık bir restorant
orayı çok seviyoruz.Fiyatları uygun,tadı lezzetli,atmosferi büyülü :)
buram buram istiklal caddesi kokan biryer,tavsiye ederim...
içeriye girdik,kahvaltı tabağı ve menemen aldık
misler gibi yamulduk.
Zaten kan vericem diye yemek yememiştim sabah,alby de aç gelmişti,çok makbule geçti..
yemeğimizi yedik,karaköye doğru yürürken bunun kuzenini gördük.
ben bildiğim arapça sıraladım,bıcır bıcır konuştuk.Yani ben böyle zannederken o hakkımda "Slavadan iyisini mi bulacaksın?" demiş.
Geçen gün azbuçuk bi gövde gösterimiz olmuştu da,neyse ...
kızın cümlesine sinirlenmedim de bunlar başka dilde konuşuyolar ya.
Yüzüme güler neler neler derler yanımda,arkamda bile değil-yanımda
ve ben anlamam.
bunu görmek sıktı canımı.
Üç gün önce-gövde gösterisi - dediğim gün bu kadınla,slavayla Albişin anasıyla falan tanıştığımda da canımı sıkmıştı bu durum.Alby telefonlarda arapça konuşunca da anlamıyorum zaten,çok kötü
 herneyse karaköye geldiğimizde kadıköy vapuruna bindik,epey olmuştu deniz havası almayalı,iyi oldu..
Kadıköy benim şehrim
bisiklet yolları,sokakların sahibi şirin kedi köpekler,cici dükkanlar.
 Dükkanlardan birinden kendime bir kar küresi aldım
"her kar yağdığında yoo rin'in doğumgünüdür" desem kar kürelerini neden sevdiğimi** anlayan anlar diye düşünüyorum:)

Her dükkana gire çıka süreyya operasına geldik nihayet
gerçi alby'nin operayı baleyi zannettiğim kadar çok sevmediğini öğrenip yıkıldım arada ama olsun,o gelmezse kuzenimle ablamla falan giderim diye düşündüm
ama maalesef sistemde arıza varmış,alamadık bilet :(
Biletixten Alby'nin istediği orkestra konserine gidicez artık,mecbur..Çünkü haftada bir iznim var,bilet almak için bi daha kadıköye gelemem,bale biletleri biletixten satılmıyo ne yazıkki :(
kadıköyden modaya yürürken Felsefenin Tadı kafeyi gördük
felsefenin tadı ismini ilk Kelime Oyunu yarışmasına katılan kızda duymuştum,ilgimi çekmişti.
Daha sonra Albyş'i sürükledim oraya-Kutadgu Bilig Mutluluğu yedik :) daha sonra Müzmin kodadlı*** kuzenimi götürdüm,mesneviden rubaiye doğaçlama müzik etkinliğine katıldık.Ama söylenen saatten 45 dakika geçtiği halde hala başlamayınca etkinliğe katılamadan ayrıldık...Bu sefer görünce yine uğrayalım dedik.Ben yasemin çayı içtim o kahve.Kafenin huzurlu dingin havasında rahatladık biraz:)
ordan çıktık Moda Sahili...
kayalık dibinde dururken dev bir dalga ıslattı bizi :)
Sonra Moda çay bahçesine çıktık,tavla oynadık.
Oranın garsonları falan çok soğuk aslında,Kadıköyün sıcaklığına yakışmayacak bir tutumları var.Sırf tuvalet molasına uğramak lazım oraya :)
daha sonrasında sokak müzisyenlerinde molalar vere vere yine kadıköye geldik,tantuni ısmarladım Albişe,çok sevdi <3
ve sonra yine vapura bindik...
bir şiir var,ne zaman vapura binsem aklıma gelir.
Alby'e de öğrettim bugün.
İsmi Şehit şiirin/Sunay Akın yazmış
İstanbulda bir şehir hatları vapuruna verildi adım
iki kıyı arasında usanmadan dolaşır
her iskelede seni ararım
Karaköyde indikten sonra Tünel metrosuna bindik,tam 6 ay önce de bu  metroya binmiştik,o günü taklit ettik.Ben havaya baktım,o ellerini göğsünde birleştirip ayaklarını salladı falan :)
ey gidi eyy..
çok heyecan verici ya,daha önce hiç tanımadığın biri birden hayatında kocaman bir yer işgal ediyo...
Taksime geldiğimizde hep uğradığımız,her gelene kahve ikram edilen yere uğradık.Bizim enn birinci mekanımıza.Ama çalışan arkadaşlarımız yoktu,o yüzden çok kalmadık.
Bir boy daha istiklalde yürüdükten sonra beni arabaya bindirdi,ayrıldık
Dopdolu bir gündü,
daha doğrusu dopdolu bir altı aydı.
böyle devam eder diye ümid ediyorum
Alby'i seviyorum   <3


*Magnezyum yazısı için tık
**kendi kar küremizimi yapalım yazısı için tık
***müzmin için tık 

9 Mart 2014 Pazar

8 mart


 karda kışta yağmurda iki saat beklettim bugün albişi
gittiğimde de en aymaz halimle "kadınlar günü aslında 7 martmış,biliyo musun aşkım??" dedim
"peki neden kutlanıyor sekizde?" dedi
"çünkü kadınlar hazırlanamıyo yedisinde,anca işte sekizinde kutlayabiliyolar.Özür dilerim:(" dedim
hemencecik affetti...

Bu arada bugün feminist gece yürüyüşüne katılalım dedik,miss gibi sloganlara eşlik ederken megafonlu bi kadın  bize bakıp "erkekler dışarı! erkekler pankartın öteye!" diye bağırdı.Biraz geriye çekildik,o da yetmedi.
Başka bi kadın gelip "sizi uyardılar,erkekler yok diye,neden hala burdasınız?" diye çemkirdi
böyle haremlik selamlık eylem mi olur diye söylendim bende,hevesim kaçtı-ayrıldık yürüyüş alanından..
 kendi eylemimi kendim yaptım,bandistanın olur/olmaz marşını ezberlettim Albişe


"ev işlerini marslılar yapsın 
YAPSIN
cadıysam süpürge bana kalsın
KALSIN
olursa çocuk yaparım olsun
OLSUN
istemezsem soyları KURUSUN!"
tabii Albiş bu kısmı ezberleyemedi,şu kısmı söyleyebiliyo
"gelsin baba gelsin koca
GELSİN , GELSİN
polisiniz devletiniz
GELSİN , GELSiN
bakanınız haklarımı
VERSİN, VERSİN
aman istemez üzeri kalsın!!"