28 Kasım 2013 Perşembe

geçmişten bugüne çiçek sorunsalı :)

çiçek konusu kalbimde bir yaradır...
olaya ilk sevgilimden gireyim istiyorum.
İlk sevgilimle üniversitenin ilk senesinin sonunda,bahar şenliklerinde tanıştım.
Başkalarından bi şekilde numaraların bulunması , bir bahaneyle atılmış mesajlar falan filan bi şekilde başladık.O zamanlar bana çok olağan üstü,aşırı romantik bir hikaye gibi geliyodu,oysa fısss
sıradan bi tanışma hikayesiymiş,zamanla yenilerine yenileri eklenince anladım :))
 herneyse,bu çocuk bana dedi ki ilk çıkacağımız akşam: jüpi,çiçek sever misin???
bende hani orjinalim ya,çiçek sevmediğimi-çim adamı tercih ettiğimi söyledim :))
ben onu dedim ya,devam ettiğimiz 10 haftalık sürede çiçek yüzü görmedim.Neymiş?çiçek sevmiyorum demişim.E mankafa madem öyle bari çimadam al,di mi ama :)))
 bizim evimiz neyimiz yoktu,ben yurtta kalırdım , o zamanlar sevgilim evine çağırsa "hiii,sapık"" diye düşünürdüm herhalde,zaman işte bakış açım nasıl da değişti :))) çocuğun da maşallahı var hiç öyle bi atraksiyonda bulunmaz,beni zora sokacak işler yapmazdı.İşe gitmeden ve işten geldikten sonra görüşür-yurt kapanış saatinde de kapıya bırakırdı.Sonra özledim dersem el sallamaya ya da çikolata getirmeye falan gelirdi gece,pencerenin orda karşıki "özgür pimapen"in önünde el sallardı.Aradan kaç sene geçti ben hala o özgür pimapenin önünden geçince tatlı bir gülümsemeyle o günleri anıyorum:)
Herneyse,evsiz kediler olduğunmuz için haliyle sokaklarda sürterdik,peşimize çiçekçi çocuklar takılırdı.Ama beyefendi imkaaaaaanı yok almazdı,neden???
vergi vermiyolar sokak satıcıları diye :) kendisi o tarz şeylere önem veren bir adamdı..
Bi keresinde bi çocuk o kdar dil döktü ki, "eh alalım aşkım" dedim,yine almadı.Bu sefer de çocuk "abla bu abiden sana hayır yok,al şu çiçeği,para mara da istemem" diye elime gül tutuşturmuştu :))
böylece ilk çiçeğimi bir sokak satıcısından,acınacak halde olduğum için almış bulundum 
=)))))
 neyse zaman geçti,bu küçük lamba cini demiştim ya,bahsi geçer arada diye.
Bunla bi flört dönemim oldu.Şöyle söyleyim benim ona yaptıklarımı müslüman müslümana yapmaz,yani yapmamalı...
Resmen kullandım adamı.
Başımı dayıyacak bi omza mı ihtiyacım var??? hemen telefon
valizim mi taşınacak? telefon
gece vakti gara mı bırakılacam? adam yurda gitmez beni gara bırakır sonra kalacak yer arardı
yağmur mu yağıyo,ıslanmak mı istiyorum?? yine telefon
 işime gelmediği zamanlarda mı?
ara ki jüpiteri bulasın :))
yine de varlığından inanılmazz bir keyif alırdım,o da öyle.Köpek gibi davransam sevinirdi "jüpiterin köpeği oldum,yaşasın " diye.Yani yanında olayım da ne olursa olsun,bi şekilde mutlu olurdu...
 bunla yolda yürürken peşimize yine çiçekçi çocukar,ablalar takılırdı
"güzel kızımıza bir çiçek al delikanlı" derlerdi
"nesi güzel abla,şuna bak" derdi :)
bazen de çiçek almamak için "ben zaten terkedicem bunu" derdi :)))
yıllar sonra onunla sevgili olduğumuzda o çiçekçilerin bizi sevgili sanmasından dolayı nasıl gururlandığını anlatmıştı...Herneyse aradan yıllar geçti ben  onunla bi şekile sevgili oldum
Allahımm,elim kolum çiçek
estetik duygusu olan insandı öyle plastiğe sarılmış çiçekler değil yani,nazar boncukları ,uğur böcekleri,kraft kağıtlar,özenirdi bayağı.Şehrime geldiğinde her sabah alışveriş yapar, kahvaltı hazırlar,omleti salatası çayı,kızartması,bi de miss kokulu çiçeği hazır ederdi ben kalkmadan.Bi gün ona dedim ki,"bebeğim ne gerek var hergün onca para veriyosun şu çiçeklere.Önceki aldıklarını koyalım işte sofraya"
salağım işte akıl yok ki bende
o cümleden sonra daha da o çocuktan çiçek falan alamadım :) romantiklik yumurtlayan tavuğu kestim bildiğin...
 özgür'le lambacinim arasında da işte o bahsettiğim hödük var ya,o vardı...Da o hödük,ne anlar çiçekten.çiçek görse "möööö" der yerdi vallaha :))))
 Bi keresinde bana çiçek alacak,kararlaştırdık (bu nasıl kararlaştırılır demeyin,ben de bilmiyorum iş oraya nasıl geldi) telefonla konuşuyoruz gün içinde "önce çarşıya gidelim de çiçek alalım"
buluşmadan önce konuşuyoruz "yok pttnin oraya gel çiçek alacaz ya"
buluştuk "önce bişeyler yiyelim de öyle çiçek alalım,elinde dolaştırma" dedi
çiçekçinin önüne gelince "sen girme,kapıda bekle ben alayım geleyim" dedi
bi poşete sarmadığı kaldı çiçeği de
yani bu kadar dile döküldükten sonra alsan neee almasan ne???
Benim için bi değeri kalmadığı için çöpü boyladı zaten kısa zamanda...
 veeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee
Alby  <3
albişimmmm,omrişiimmmm
onunla da ilk çıktığımızda üsküdara gittik
çingene bi çiçekçi geldi,konuştuu konuştuuu
kaşları keman kızım,yüzü aydan parlak kızım da vıdı da bıdııııa
önce istemedim ama baktık kadın gidecek gibi değil,kafamla tamam yaptım,verdi  alby parasını.
ve beni koparan şu cümleyi söyledi:
"bu kadın ne diyor,ben içbişey anlamadı"
Garibim çingenenin ne dediğini anlamamış bile,kadın boşa konuşmuş beş saat =)))
 neysem aradan zaman geçti,baktım ortada çiçek miçek yok
bazen ima ediyordum anlamıyodu
ben de taktik değiştirdim,örnek olayım bari,imadan anlamıyo dedim
Buluşmadan önce miss gibi rengarenk bir çiçek aldım.Verirken de  "miss gibi Albym kokuyodu,sağıma baktım soluma baktım seni göremedim.Meğer çiçeklerden geliyomuş" dedim .
Ay nasıl mutlu oldu,beş saat gezdik, bi kere biraz da sende dursun demedi <3 durdu durdu kokladı...
Çok ümitlendim anlar diye
Hatta benim sevgilimin anlama kıtlığı var diye not yazdım çiçeğe:söz uçar yazı kalır dedim-sevgilisine çiçek almayı unutan alby'e -diye ama nerdeeee...
amaaa makus talihimi bugün kırdım.
romantik bi ambians yaratmış böceğim,ikinci ayımıza yordum ama o öyle birşey demedi.Telefonuna hatırlatma kurduğum halde anlamadı herhalde
ama olsun,ben 2. ay hediyesi olarak anladım bu günü ve çok mutlu oldum
   he bu arada bir gün de ailesiyle yaşayıp sevgilisinden çiçek alınca neresine sokacağını bilmeyen kızlarla ilgili bir yazı yazacağım,yorumlarınızla örnek konusunda bana yardımcı olabilirsiniz^^

 günü albymin sözüyle bitireyim
Özel bir gündü bugün,ikimiz için de..unutulmayacak cinsten.
"mutlu musun?" dedim,şımarıklığımdan
"deli misin sennn?" dedi, "nasıl mutlu olmam?"
nasıl mutlu olmam tabi ya...
ne kadar güzel bir cümle
alby'm benim,canım kalbim...

5 yorum:

Karışık Dişli :)) dedi ki...

Bizim çingenelerle olan çiçek maceramızın anlatayım ben de bari :) Daha ilk buluşmamız, deli gibi sahil kenarında bi yere gittik. Nerden biliyim ben, daha önce sevgili olmamış, sahile hiç bi erkekle gitmemişim :) Bi çingene geldi konuşuyo konuşuyo aman ne kadar güzelmişim,güzel gözlüymüşüm falan da falan. Kadına istemiyorum diyorum anlamıyo, muzaffer alıyodu aldırmadım. Kadın buna da baya bozuldu ve en sonunda bana "karışık dişli şey" deyip gitti. Ya çocukla ilk buluşmam da böyle bi hakarete maruz kaldım. Karışık dişli dedi ya :)) Muzaffer de zavallım ya sen ona bakma almadık diye öyle dedi alsak senden güzeli olmazdı falan diyo ama kıpkırmızı oldum ben rezil oldum bi kere :))

Unknown dedi ki...

haha =)))
betüül biz aldık da ne oldu
alby iki lira verdi,kadın beğenmedi.
"bu kadar mı sevgin?" dedi "ver çoluğumun çocuğunun rızkını"
tabii çocuk anlamadı bön bön baktı,kadın da salak dedi,cimri , fakir..neler neler dedi:)
neyse ki anlamadı benimki,işte gittikten sonra dedi "bu kadin ne diyor,ben içbişey anlamadi" diye :P

Unknown dedi ki...

karışık dişli ne ya??
kadın hakarette yeni bi boyut eklemiş,çığır açmış bildiğin :))
ama enişte iyi toparlamış...
bi kere de lisedeki kübrayla fal baktırmıştık kadın para üstü için eteğinin içine soktu elini,karıştırdı karıştırdı verdi bikaç bozuk para.Iyy ne iğrenmiştik donundan para çıkarttı diye,ne kübra dokunmak istemişti ne ben :)))
çingenelerle anılar bitmez yaa..

periiii:D dedi ki...

ahahahaaaaa :D ya yazıya yorum yazıcaktım betülün yorumunu okuyunca ne yazcağımı unuttum ne güldüm ya :D karışık dişli ne la :D hahahahaa

betül dedi ki...

Sorma ya hala ne zaman çingene görsek birbirimize bakıp gülüyoruz, ben de dalga geçiyosun diye trip atıyorum :))