3 Aralık 2013 Salı

az daha bok yoluna gidecek olan bir aşk hikayesi

 Sana bugün olanları anlatacağım günlük
şimdi beni sakin sakin dinle.
 iki gündür uzakta biyerlerdeydim,o yüzden Alby ile görüşemiyorduk.Bugün kaçabildim yanına,her zamanki kafemize gittik,tavla oynadık,sarıldık,hasret giderdik..
 sonra ben geçen gece haydarpaşa garında çektiğimiz resimlere bakmak istedim,aldım telefonu.
Telefon kilidi değişmiş:/
benim adım yazıyodu,xyxz falan,bişi olmuş.
  Herneyse,kilidi açar açmaz resim değil de video dosyaları klasörü açıldı.
 bi masada sarı saçlı,kırmızı rujlu 3-5 hatun,ortam da ışıklı mışıklı falan.
 Bakmak istedim,beyefendi panik oldu,göstermek istemedi!!
 meselemiz de tam olarak burada başladı...

O panik olunca tabii benim keyfim kaçtı
kimin kaçmaz ki...
"ne oluyor Alby???" dedim,ses yok
telefona bakmak için direttim,izin vermedi.
"Alby" dedim "ben buna şimdi bakarsam,sorun yok...Ama bugün göstermezsen ben bunu unutmam,her gün açılır konusu."
 sevgili yabancı olunca böyle konular da kolay konuşulmuyo.Beş kere farklı cümlelerle anlatmak durumunda kalıyorsun :)
"özel şeyler omry" dedi, "sen yok deyince ben hiç ısrar ediyo muyum?"
   e ben hıyar,ben sana eski sevgilimle hala görüştüğümü bile açık açık söylüyorum,daha ne özelim olacak...Biraz daha direttim
"benden başka birşey iste,ama videolara bakmak isteme" dedi.
 Peki,dedim attım telefonu kucağına.
  Ben ince giyindim diye evden polarını getirmişti,üstümden onun polarını çıkarttım,kendi montumu giyindim.
"beni metroya bırak" dedim.
gözleri büyüdü korkudan,yapma falan filan ama bu arada telefonu da montunun içcebine atmayı ihmal etmedi...
 Ben daha çok bozuldum tabii,üstümü giyindim,çantamı taktım ama ..
hani barış mançonun bi şarkısı var ya 
"yüzüme karşı git diyorsun ama
sanki gözlerin kal,der gibi gibi"
bendeki o hesap...
kalıp meseleyi çözmek istiyorum.
öte yandan da Alby'i tanıyorum ve ona güveniyorum...Yani aklımda birbirinden fesat binlerce ihtimal var ama hiçbiri Alby'nin üstüne tam oturmuyo,yakıştıramıyorum.
Bi taraftan da küçüklambacinine de yakıştıramazdım.Klasik türk kadını işte, "benim kocam yapmaz"
 "alby" dedim. "bak ben çok şey yaşadım,bu gizli videoların,telefon saklamaların sonu hiç iyi değil."
işte bizimki de bu sefer şey demeye başladı, o videoyu arkadaşı çekmiş de,alby ile alakası yokmuş da...
yersen :p
daha sonra da şey diyo kendini aklamak için
 "ben bu videoları başka biyere atacaktı,unuttu.Keşke sen görmeseydin boyle sorun olmazdı"
ilk cimciğimi orada yedi :)))
ne alaka yaaa
benden gizleyince kapanıyo mu yani perde,bitiyo mu sorunlar??
zaman geçiyoo ,ne bi ileri ne bi geri somurtuk somurtuk oturuyoruz...
 en son taktik değiştireyim dedim,ellerini tuttum.
"aşkım" dedim "ben seni çok seviyorum,ayrılmayı da asla istemiyorum.Ama sen bakmama izin vermezsen benim aklımda bin hundred şey var,bir daha sana güvenemem"
gelen gülme efekti
"bin hundred mi??" 
:)))
bende güldüm,az birşey daha sokuldum.Biraz daha konuştuk...
yavaş yavaş açılmaya başladı.
"şimdi videoyu izlesen,ben çok kötü birşey yaptımsa...Yani o zaman sen bana ne yapacak?"
"alby beni üzecek,kıracak birşey yaptınsa tabiiki ben senden ayrılacak.Ama videoyu göstermezsen de ben senden ayrılacak.Hadi bakayım,belki de çok büyük tepki göstereceğim birşey değildir."
biraz mırınlar kırınlar...

şimdi size söylediği cümlelerden kesitler yazıcam,sonra da düşündüklerimi söyleyeceğim.
Bakalım benim mi içim fesat,siz de mi öyle düşünürdünüz :)
-olay bir erkek arkadaşın evinde geçti  (eve kız attınız)
-arkadaşı getirdi (arkadaşın eve oooları topladı,alem yaptınız)
-alby sadece katılımcı,oradaki herkes yaptı (arkadaş mağduruyum ayakları)
-türkiyede çok yaygın,zaten yapmayan erkek yok (hayat kadınlarıyla yatmayan erkek yok)
-kız yook,sadece erkek (eşcinsel ilişki yaşadınız)
-bunu sadece 1 kere yaptım,ne önce ne sonra daha da asla yapmam (eşcinsel ilişki yaşadınız(2) )
-erkekler arasında,özel birşey (uygunsuz kaset-video falan izlediniz,o tarz videolar var)
 herneyse allem ettim kallem ettiiim
telefonu yeniden elime aldım.
Hemen video dosyalarına girdim,o kızların olduğun yere tıkladım
düğün videosu :)
şaka değil
gerçekten düğün videosu!!!
 Geçen pazar bi düğüne gitmişti,orada kendi masasını ailesini kuzenlerini oynayanları gelin damadı falan çekmiş.İçinde kızların olduğu bütün videolar düğünden.
 Rahatlamış olarak bir kahkaha attım
"bu mu yani Alby???" dedim.
"yok ya" dedi,utana sıkıla en alttaki videoyu açtı.
Gerçekten de ortamda bi avuç sap erkek var.
şimdi size nasıl anlatsam...
çok yasal olmayan birşey yapıyorlar :)
o yüzden yazmasam daha iyi
ama olayın kızla, mızla, benimle, sevgisizlik,sadakatsizlikle en ufak bir ilgisi yok=))
"aman aşkıımmmmmm" dedim, "senin güzel canın sağolsun" 
bi tane de en kocamanından öpücük kondurdum.
"kızmadın mı?" dedi.
  o sırada ona şu muhabbeti anlatasım geldi,bin hundred kere tekrar edince komikliği gideceği için anlatmadım:)
   İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş; 
 - ''Baba, merhaba Ben Lale''. 
 - ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''. 
 - ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''. 
 - ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''. 
 Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir; 
 - ''N'ooldu kızım? anlatsana''. 
 - ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''. 
 - ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin'de bosaniyorsun''. 
 - ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''. 
 - ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''. 
 - ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''. 
 - ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''. 
 - ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını''. 
 - ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı ögleden sonra Bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''. 
 - ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''. 
Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur; 
 - ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''. 
 - ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''. 
 Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır; 
 - ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''. 
- ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''. 
Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür; 
- ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle'de evlendiricem''. 
- ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''. 
- ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''. 
- ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''. 
Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır. 
- ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''. 
- ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''. 
- ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''. 
- ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım'' 
Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar; 
- ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''. 
Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır; 
- ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul'da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...
:) :) :)
Aklımdan geçirdiğim birbirinden sapkın ve fesat onlarca düşüncenin yanında kızarım diye bana söyleyemediği şey o kadar basit ve ufak geldi ki,belki normal zamanda kızacağım olaya ayrılmamı gerektirecek birşey olmadığı için şükredesim geldi :))
 ikimiz de rahatlamıştık,
ben terlemekten 5 kg verdiğimi iddia ediyordum,Alby iskelete döndüğünü :)))
sonuç olarak tatlıya bağladık
 Ama gözümü kırpmadan ondan ayrılabilmeyi düşündüğüm için biraz kırgındı bana,gerçi gözümü kırptım  bikaç kere,hepten umarsız değildim :)) o boynu bükük öyle cümleler söyleyince ben de eski yaşadıklarımdan bahsettim,her zamanki gibi beni anlayışla karşıladı ^^
dönüş yolunda "bu da sana prova olsun" dedim, "jüpi'yi üzersen başına geleceklerin provası" 
:p
şaka bi yana ayrılmak zorunda kalıcam diye ödüm çıktı,Alby'i ne kadar çok sevdiğimi farkettim.

   Aaaah ah
az daha bok yoluna gidecekti gül gibi ilişkim yaaaaa
şaka gibi :) 
 aman kızlaaaar
siz siz olun esip gürlemeden önce oturun sakin kafayla konuşun
işler hiç ummadığınız gibi olabilir
<3
                               aşkla kalın...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ahah çok çok çok güldüm ya. böyle bir son beklemiyordum

dişikartal :)))