12ye kadar dışarıda olmaya izin aldığım güzel gece
şirin gece =))
annem böyle esnek davrandığı zamanlar tası tarağı toplayıp dış hatlardan ilk uçağa koşma hayallerimden vazgeçesim geliyo,evlenene kadar ailemin evinde yaşayıp gidebilirmişim,bunda ne varmış ki gibi geliyo .
Hele kapıyı surat asarak değil güler yüzüyle açmıyo mu,
uyyyyy,
nazarlar değmesin <3
gelelimm gecemizin güzelliğine
Önce bi paramızı saydık,geçen geceki gibi bulaşık yıkamak zorunda kalmayalım diye :)))
ortahalli bir mekanda birbuçuk saat oturabilirdik bu parayla ^^
şuraya mı girsek?buraya mı girsek? derken açıkhavada güzell, şirinn miniminnacik bir bar bulduk,
Canlımüzik de var
miisssler gibi <3
ben tabii her şarkıya eşlik ediyorum,neşem yerinde
Bi ara feridun düzağaçın "yağmur yağsaaa ,uykum kaçsaaa
bir kuş konsa badi parmağıma" şarkısı çaldı
Alby kulağıma eğildi "çok uzağa da gitsem bu şarkıları duydumsa.Aklıma sen gelecek" dedi
bende "sen çok uzakta bu şarkıyı nerden duyacan,deli" dedim.
sonra da ekledim "duysan da tanımazsın ki,sözleri anlıyo musun?"
"tanırım! yağmur diyo,parmak diyo.Finger! demiyo mu???"
=)))
çok şirin benim Albişim ya,Allah ağzımızın tadını bozmasın inşallah <3
oturalı yarım saat olmuş,biz de yeni siparişleri tam vermiştik ki
PAT
elektrikler kesildi!
hem de bütün ara sokak boyunca
kapkaranlıktı taksim,harika bir andı :)
Bizim müzisyen şarkısına devam etti,tabii elektronik gitar-davul falan susmuştu,kendi güzel sesiyle
bizler de katıldık,kimi çakmağıyla ışık tuttu kimi telefonuyla
böyle bir saate yakın eğlendik
ama hakikaten eğlendik :))
çok güzel,büyülü bir andı...
bi süre sonra kalktık,cadde boyunca dolaşmaya başladık
azıcık çakırkeyf olmuşum,devamlı yan çize çize yürüdüm,arada "sen benden utanıyosun" dedim,ağladım :)) :))
sanırım çakırkeyfliği bi doz aşmışım :-P
sonra bizim kafemize gittik,her buluşmada gittiğimiz yere
garsonlar falan arkadaşımız,hatta biri Albynin eski arkadaşı :-P
hareketli bir müzik çalıyodu içeride "oynayim mı???" dedim
o da bunu "tavla oynayalım mı" anlamış,açtı tavlayı
tabii bende tavla oynayacak hal olmadığını anlaması uzun sürmedi.
sonra bir kahve geldi
"bu şekersiz olanı" dedi adam,oysa benimki şekerli olacaktı.
Yine tosarttım yüzümü,gözlerim doldu
"neden önce seninkini getirdiler???" dedim. "bunlar beni sevmiyo mu???" :((((
haha,ne salağım ya :)
Sonra da uykum geldi,uyudum albynin omzunda biraz
üfff...
rezil oldum gül gibi kafeme ya
keşke başka biyere gitseydik...
Sonra hem uykum açılsın hem de temiz hava alayım diye dışarı çıktık,yürüdük,yürüdük,konuştuk..
gerçekten de iyi geldi
bu arada Alby'nin mesai saati gelmişti,nöbeti biten arkadaşı devamlı aramaya başladı.
İşte o zamandan bir kuple muhabbet:
-beni bırakacak mısın??
+ne?? seni asla bırakmıcam!!
hayırr yani durağa :) otele geç kaldın ya
...Ayy bi de korktuğum bişey anlatayım.
Ayrılmak üzereyiz,Alby otele geç kalmıştı çünkü
O yüzden ayrılacağımız yere doğru koşuyoduk iki polis bizi durdurdu
"hooop,gençler nereye?"
bu salak da otele demez mi!!
saf ya,valla çok saf benim sevgilim.
polisler de birbirine baktı ,bende "xyz otelinde çalışıyoruz,mesai saatimiz geldi,yetişmek için koşuyoduk" dedim.Ya da bu anlama gelen bişeyler.Polisler gene birbirine baktı,en son "tamam tamam gidin" dedi biri.
Polislerden ayrıldıktan sonra payladım accık Alby'i, "neden otele diyosun,işe desene.Polis nerden bilsin otelde çalıştığını"
di mi ama ya,
polis de neden durdurdu acaba bizi
her koşana "hoop nereye" diyeceklerse işleri zor.Hem koşmak yasak mı yani
sinir oldum :))
Öyle işte günlükcan
biraz tuhaf biraz saçma ama çok eğlenceli bi gece geçirdim
aynı benim gibi, tuhaf-saçma-eğlenceli :p
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder