günlüükkkk
beni nasıl ezdiler bugün :(((
kendimi hayat sevince güzel filmindeki ayşecik gibi hissediyorum
diyodu ya: "eğlenmeye gittim,eğlendiler benimle"
bugün yemek kursum erken bitti
bir parantez açalım,evet yemek kursuna gidiyorum çünkü kabak sanıp salatalık almış birisiyim:)
herneyse,kar yüzünden az sayıda gelen vardı,az çeşit yemek yaptık.Böylece kurs herzamankinden 3 saat önce bitti.
bende dedim,üç saat üç saattir,Albyle olunca bana 3 gün gelir
eeee,ne demiş Alby enişteniz???
"15 dagga az,bir sene fazla.Senle 15 dagga ama bis sene"
=)))
herneyse bindim metroma gittim,önce beyefendinin karnını doyurduk,sonra da her zamanki kafemize gittik.
Bugün yaptığımız acıbademli kavala kurabiyesini ve makeronları yanımda getirmiştim,tatsın diye.
ellerimle beslerim ben onu ^^
iki çay söyledik,devamlı ağzına tıkıştırdım kurabiyeleri.Sonra bi ara da ben alayım,bakayım tadına dedim
:S
gerçekten de bayık bir tadı vardı:) zaten ben kurabiye de sevmem
makeronların tadına baktım,o biraz güzeldi ama dehşet şekerliydi.Bikaç tane daha peşpeşe yesem şeker komasına girerdim herhalde
Alby baktı,benim de yüzüm ekşidi yemeklerden, yememe hakkını kullanmaya cesaret edebildi:)
tabii ben sırf şımarıklığına ağzına tıkmaya devam ediyorum ..
bi ara "omryy" dedi, "inan çok lezzetli,afiyet olsun (eline sağlık demek istedi burada:) ama kurabiye şeker ,makeron şeker,sen şeker,bu kadar şeker bana fazla.Birazını da baban yesin,günah-canı çekmiştir.Eve götür kalanını"
=))
herneyse zaman geçti,yavaş yavaş kalkmaya başladık.
ben de söyleniyorum hala şakacıktan,sen benim yaptığım yemekleri yemiyosun-çünkü beni hiç sevmiyosun falan diye.
O sırada epeydir yakınımızda olan,bütün muhabbetimize istemese de kulak misafiri olan kafe sahibi "madem yemiyo,yapma bi daha buna yemek,yazıktır" dedi.
güldüm bende,kurabiye poşetini uzattım,ister misiniz diye,ikram ettim.
aldı,mutfağa gitti.
O sırada da biz garsonlarla falan sohbet etmeye başladık,demiştim ya biri Albynin eski arkadaşı.Çok da hoş,havalı bi çocuk...
"tekenerik" dedi bana,anlamadım. Bikaç kere tekrar edip eliyle koluyla da taklidini yapınca anladım "heee,teleferik" dedim,evet dedi
zannettim ki teleferiğe nasıl binecem diye adres falan soruyo.Meğer "kar yağıyo ne güzel,çocuğu teleferiğe bindirsene" diyomuş bana :))
hazır konuşuyoruz,makeron poşetimi çıkarttım.Demin mutfakta kurabiyemi tatmış olacaklar ki,iki adım geriye kaçtı. Bende ellerimle bi tanecik makeron yedirdim,yutana kadar da bekledim :)))
gerçi çıkışta Alby "ellerinle besledin" dedi soğuk soğuk,ben şaşırınca da "şaka yapıyorum bebeğim" dedi,güldü,öptü falan.
Anlamadım acaba kızdı da mı dedi,yoksa herzaman yaptığı gibi beni sinirlendirmeye mi çalıştı...
yoksa bu "rahat adam" tiplemeleri bir maske mi??
kişi kendinden bilirmiş işi derler ya,o hesap
şu slava denen kız iyiden iyiye canımı sıkar oldu,dün gece de gitmiş çocuğun oteline,resim falan çektirmiş,"shopla bana at" diye...
mesela alby bunu anlattığında "baştan aşağı şoplasam ne olur,yine çirkinsin diyemedin mi??" dedim.Sonra da espri yapmışım gibi güldüm falan.
oysa çok ciddiydim dediğimde :))
işte benim halet-i ruhiyem bu olduğu için Alby de aynı benim gibi midir,acaba gerçekten bozulmuş mudur çocuğa ellerimle tatlı vermeme falan diye düşünmedim değil
her neyse,konu yine dağıldı...
yazıyı yazmama,bu acılı başlığı atmama sebep olan olayı yazayım
biz ayaklanmış çalışanlarla sohbet ederken oranın sahibi çıktı mutfaktan
bana aynen şöyle dedi:
"yağı fazla
yumurtası çok
unun az
bademi yanmış
dibi tutmuş
çocuğun yemediği kadar varmış!"
bende ne diyim,elimdeki poşeti uzattım gözlerim dolu dolu
"ma..makeron??"
"istemez,belli ki bu işi bilmiyosun sen" dedi yemedi!!!!
:'(
2 yorum:
Anlaşılan blogunda uzunca bi süre "her zamanki kafemize gttik" le başlayan cümleler olmicak jüpim :)
=)) hehee,bildiğin ucuz sessiz bir kafe varsa adres çak bebeğimmm
Yorum Gönder